Sıkça Sorulan Sorular

Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları

Tüp bebek tedavisinde hangi aşamalar vardır?

Bu yöntemin temel 6 adımı vardır. Bunlar;
1. Yumurtalıkların uyarılması aşamasında birden çok yumurta elde etmek amaçlanır. Bu sebeple de anne adayının çeşitli ilaçlar kullanması gerekmektedir. Adet döneminin 3’üncü gününde başlanan bu aşama yaklaşık olarak 12 gün sürmektedir. Anne adayı bu aşamada sık sık merkeze gitmelidir. Bu sayede yumurta gelişimi ve ilaçlara verilen yanıt kontrol altında tutulacaktır.
2. Uyarılan yumurtalar küçük bir operasyonla alınır. Bu işlem sırasında anne adayının rahatlığı için sakinleştirici ya da lokal anestezi kullanılır ve sonrasındaki gün kimi zaman anne adayı kramp ağrısı hissedebilir. Yumurtaların toplandığı aşamada baba adayı da eş zamanlı olarak sperm örneğin verir. Sperm hücresi bulunmayan baba adaylarından Mikro TESE yöntemi ile sperm hücresi alınabilir.
3. Erkeğin boşalması ile elde edilen spermler yumurtalarla birleşmek için hazır hale getirilirler.
4. Döllenme için, spermler ve yumurtalar laboratuvardaki inkübatörlere yerleştirilirler ve inkübatörler, döllenmenin gerçekleşmesini sağlarlar. Bazı durumlarda, (daha az doğurganlık içeren durumlar) bir tek sperm alınıp, direkt olarak yumurtanın içine yerleştirilir. Yumurtalar, döllenmenin gerçekleştiğinden emin olunması için gözlem altında tutulurlar. Hücre bölünmesi başladığı zaman bu yumurtalar artık embriyo olarak adlandırılırlar.
5. İki ila üç gün süreli laboratuvarda saklanan döllenmiş yumurtalar rahim içerisine ağrısız bir uygulama ile yerleştirilir. Döllenme sonrası yumurtalar laboratuvarda bekletildikten sonra transfer edilir. Bu işlem 5-10 dakika kadar sürer. Gebelik testine kadar olan süreçte cinsel beraberlik önerilmez. Ağrı kesici olarak Parasetamol grubu ilaçlar kullanabilir. Transferden 1 gün sonra ılık duş şeklinde banyo yapılabilir.
6. Gebelik testi; Transfer işleminden 12 gün sonra gebelik testi yapılarak gebeliğin oluşma durumu kontrol edilir. Test, her hastanede yapılan normal gebelik testidir, farklı bir test değildir.

Tüp bebek tedavisinde istenen ön testler ve ana testler nelerdir?

Kısırlık tanı ve tedavisi için yapılması gereken ön testler şu şekildedir:
Kadınlar için;
Tam kan sayımı,kan grubu, hormon testleri ( FSH-LH-estradiol adet kanamasının ikinci ya da üçüncü günü), TSH, serbest T4, prolaktin, mevcut enfeksiyonların veya bağışıklığın önceden tanımlanması için HBsAg, AntiHBs, AntiHCV, Rubella IgM-IgG, Toxoplasma IgM-IgG testleridir… Gerekli görülürse diğer hastalıklara ait tetkikler, mikrobiyolojik ve genetik testler de istenebilir. Tüpleri ve rahim iç boşluğunu değerlendirmek için rahim filmi (HSG) çekilmelidir.
Erkekler için;
Kan grubu, HBsAg, AntiHBs, AntiHCV (sarılık taramaları), gerekli durumlarda hormon testleri(FSH, LH, total testosteron, prolaktin ve TSH) , spermiogram ve genetik testler yapılmalıdır.

Tüp bebek tedavisi ne kadar sürer?

Tüp bebek tedavisi başlamadan önce ki tetkikler ve doktorun çiftleri değerlendirilme aşaması dışında, yaklaşık olarak 15 gün kadar sürmektedir. Burada erkek hastaların tedavideki rolü sadece sperm vermesi olduğundan, tedavi onlar için 10 dakika sürmektedir. Kadınlara uygulanan işlemlerde 10 gün içinde tamamlanır. Fakat bu süreç içinde kadınlara da devamlı olarak işlem yapılmamaktadır. Bu süreç kadının takip altında tutulduğu bir dönemdir. Tedavinin başlangıç aşamasında kadının yumurtalıkları hormon ilaçlarıyla uyarılarak, daha fazla sayıda yumurta elde edilmeye çalışılır. Elde edilen yumurtalar toplanarak, erkekten alınan spermlerle döllendirilir ve embriyo elde edilir. Embriyo transferinin tamamlanmasıyla, toplamda 15 günlük bir sürede tüp bebek tedavisi tamamlanmış olur.

Tüp Bebek İşleminin Riskleri Nedir?

1. Yumurtalıkların aşırı uyarılması. Bu durum hafif seyredebileceği gibi ciddi sıkıntı da yaratabilir. Hastayı riske sokabilen ciddi formu, tüm tüp bebek hastalarının % 1-2'sinde gözlenir. Bu durumda karın şişliği, nefes darlığı, bulantı-kusmalar, idrar yapamama ve karın ağrısı mevcuttur.
2. Belki de en büyük risk çoğul gebeliklerdir. Verilen embriyo sayısının artmasına bağlı olarak ikiz-üçüz-dördüz gebeliklerin görülme riski vardır. Bu durum erken doğum riskini önemli derecede arttırarak, bebeklerin yenidoğan döneminde ve yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde çeşitli problemler yaşamalarına neden olabilir.
3. Son derece nadir de olsa yumurta toplama işlemi sırasında damar yaralanmalarına bağlı batın içi kanama veya işlemin bitmesinin ardından pelvik enfeksiyon izlenebilir.
4. Tedavi sürecinin herhangi bir aşamasında yolunda gitmeyen bir nedenden ötürü tedavi sonlandırılabilir.

Tüp bebek tedavisinde hangi komplikasyonlarla karşılaşılır?

Tüp bebek tedavisinde karşılaşılan en önemli iki komplikasyondan biri fazla yumurta elde etmek için verdiğimiz yumurtalıkları uyarıcı ilaçlara yumurtalıkların aşırı cevap vermesidir. Ovaryal hiper sitimülasyon sendromu (OHSS) denen bu durum ciddi bir komplikasyondur. Dereceleri vardır, ileri derecede bir hipersitimülasyon hasta hayatını tehdit edebilir. Diğer önemli komplikasyon çoğul gebeliktir. Her ne kadar bu konuda yeterli bilgisi olmayan hastalar bir uygulama da iki veya üç çocuk isteseler de çoğul gebelikler hem anne adayı için hem de fetusler için sakıncalıdır.

Tüp bebek işlemi sırasında oluşabilecek riskler nelerdir?

En önemli riskler çoğul gebelik ve ( OHSS )aşırı uyarım sendromudur.

Tüp bebek tedavisinde başarıyı olumsuz yönde etkileyen faktörler nelerdir?

Tüp bebekte başarı oranı pek çok faktöre bağlı olarak değişmektedir.Hastanın karakteri ve tedaviye yaklaşımı bunlardan ikisidir. Tüp bebek yönteminde başarıyı olumsuz etkileyen diğer faktörler şunlardır :
• Kadının Yaşı
• Yumurtalık Rezervi
• Kadın ve Erkekte Elde Edilen Hücrelerin Yapısı
• Kadınlarda Rahim İçi Zarındaki Problemler

Tüp bebek kaç yaşına kadar uygulanabilir? İleri yaştaki hastalar ne kadar beklemeli?

Tüp bebek 45 yaşına kadar uygulanabilir. Ancak 40 yaşından sonra şansın azaldığı bilinmelidir. Ancak yeni bir yöntem olan Preimplantasyon Genetik Tarama (pgs) yöntemi ile 38 yaş ve sonrasında da genetic tarama yapılarak normal kromozom yapılı olan embriyonun nakledilmesi ile canlı doğum oranları %50’ler civarına ulaşmaktadır.

Tüp bebek tedavisindeki başarı oranı nedir?

Başarı oranı hastanın yaşına, merkezin ekip ve alet donanımına ve indikasyona göre değişebilmektedir. Tüplerdeki bir bozukluk veya açıklanamayan infertilite nedeniyle yapılan uygulamalarda 30 yaşın altındaki hastalarda başarı oranı %55-60 civarındadır.

Kimler tüp bebek yaptırabilir?

Çiftlerin bir yıllık süre içerisinde çocuk istemeleri ve korunma yöntemi kullanmamalarına rağmen gebeliğin olmamasına infertilite denir. Türkiye ve dünyadaki çiftlerde yaklaşık %15 oranında infertilite sorunu vardır. İnfertilite problemi yaşayan, aşılama ve diğer yöntemlerle gebe kalamayan tüm çiftler tüp bebek tedavisinden yararlanabilir. Daha geniş açıklamak gerekirse; yumurta rezervi tükenmemiş, 45 yaşına geçmemiş, sperm üretimi olan, rahimde embriyonun yerleşmesine engel patolojik bir durumu bulunmayan tüm çiftler tüp bebek tedavisine başvurabilir.

Tüp bebek kimlere uygulanamaz?

Ülkemizde tüp bebek de dahil olmak üzere tüm yardımcı üreme teknikleri ilgili yönetmelikler gereği sadece yasal evli çiftlere uygulanmaktadır. Tıbbi olarak tüp bebek tedavisine karar verilen yasal evli çiftlerden tedavide kullanılacak ilaçlar ile işlemler için medikal engeli olmayanlara tüp bebek uygulanabilir.

Tüp bebek tedavisinde başarı için gereken şartlar nelerdir?

Kısırlık araştırması çiftlere eş zamanlı olarak yapılmalıdır. Başlangıç aşamasında yapılan temel testler şunlardır:
a. Erkeğe sperm testi
b.Kadının yumurtlamasının araştırılmasına yönelik kan (hormon) testleri
c. Kadının tüplerinin açık ve rahim içerisinin normal olup olmadığının araştırılmasına yönelik testler. Bu amaçla en sık ilaçlı rahim röntgen filmi ( Histero-salpinga-grafi, HSG) çekilmektedir.
*Tüp bebekte başarı oranı birden fazla ölçütle değerlendirilmektedir.
-Bunlardan birincisi laboratuvarda döllenme oranıdır. Bu oran iyi laboratuvarı olan merkezlerde %80’ in üzerinde olmalıdır.
-İkinci ölçüt biokimyasal gebeliktir (Kanda gebelik testinin pozitif çıkması). Bu oran %50 civarındadır.
-Üçüncü ölçüt ultrasonografi ile görüntülenebilen ve takip edilen gebelik oranıdır. Bu oran %40 civarındadır.
-Bir de ‘’eve canlı çocuk götürme’’ oranı önemlidir. Bu oran ise %30 civarındadır. Hastaları ilgilendiren temel değerin de sonuncusu olması gerekir.

Tüp bebek tedavisinde yaş sınırı var mıdır?

Adetin 3. gününde yapılan hormon testleri ve ultrasonografide görülen yumurtalık kapasitesi yumurtalık fonksiyonlarınızın uygun olduğunu gösterir ise 45 yaşına kadar tüp bebek işlemi uygulanabilmektedir. Ancak 38 yaş ve üstü kadınlarda uygulama yapılırken preimplantasyon genetik tanı yöntemi ile embriyolarınızın kromozomlar yönünden normal olup olmadığının araştırılması önerilmektedir.

Tüp bebek tedavisinde kaç deneme yapılabilir?

Tüp bebekte deneme sayısı sınırlı değildir. Ancak çift bu yöntemden fayda görecekse %95 olasılıkla ilk üç denemenin birisinde gebelik elde edilir. Daha sonraki uygulamalarda sayısı önemli olmaksızın çifte ancak %5 oranında ek gebelik şansı verilebilir.

Üç denemeye rağmen gebelik elde edilemeyen çiftlerde sonraki tüp bebek uygulamaları gebelik elde etme oranını maalesef çok arttırmamaktadır. Preimplantasyon Genetik Tanı (embriyo transferi öncesi genetik araştırma), co-culture ( laboratuar ortamında suni ana rahimi oluşturulması), sperm seçim yöntemlerinin değiştirilmesi gibi ek uygulamalar yapılmaktadır. Ancak bu yöntemlerin de başarıyı anlamlı oranda artırdığına dair yeterli kanıt yoktur.

Tüp bebek tedavisine zaman başlamak gerekir?

Tüp Bebek Tedavisi; kadından alınan üreme hücreleri (oositler) ile erkekten alınan üreme hücrelerinin (spermler), laboratuar ortamında çeşitli yöntemlerle biraraya getirilerek döllenmenin gerçekleştirilmesi, gelişen embriyolardan uygun sayıda olanlarının rahim içerisine transfer edilmesidir. Doğal koşullarda bu süreç kadının rahim tüplerinde gerçekleşmektedir.

Tüp bebek tedavisi, infertilite (kısırlık) nedeniyle yapılan temel ve ileri tetkikler sonucunda ya diğer tedaviler uygulanmadan doğrudan başlanan ya da diğer belirli tedaviler uygulandıktan sonra planlanan bir tedavi yöntemidir. Tüp bebek kararı verilmiş ya da tüp bebek tedavisi aşamasına gelinmiş ise ilk başvuru kadının adet gününden bağımsız olarak herhangi bir zamanda yapılabilir. Bu başvuruyu çiftlerin birlikte yapması tercih edilir. İlk görüşmede çiftin geçmişi, kısırlıkla ilgili tetkikleri ve önceki tedavileri detaylı olarak değerlendirildikten sonra bir planlama yapılır. Bu planlama da karmaşık ve hassas bir yöntem olan tüp bebek tedavisi öncesi eksikliklerin (tıbbi testler, resmi, belgeler vs.) giderilmesi veya tedaviye ait detayların dökümantasyonu hedeflenir.

Sigara çocuk sahibi olmayı etkiler mi?

Uzun süreli ve yüksek sayıda sigara kullanımının üreme sistemi ve hormon aktivitesini olumsuz etkilediği düşünülmektedir. Etkinin özellikle yumurtalıklar düzeyinde olabileceği ve sigaranın adet düzensizliği, infertilite ve erken menopoz gibi önemli sonuçlara yol açabileceği bilinmelidir. Gebelik oluştuğunda da fetusda gelişme geriliği ve düşük doğum ağırlığına yol açabilir.

Kadın yaşı başarıyı etkiler mi?

Daha önceki sorularda da birkaç defa değinildiği üzere kadın yaşı başarıyı belirleyen en önemli unsurlardan biridir. Günümüzde değişen yaşam koşulları ve kadınların iş hayatında kariyer yapma istekleri nedeniyle gebelik ileri yaşlara ertelenmektedir. Erkekteki sperm problemi nedeniyle çocuk sahibi olmamış ve bunu sosyal yada ekonomik nedenlerle ertelemiş çiftlerde ileri kadın yaşı; tedaviyi olumsuz olarak etkileyen faktörlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. 40 yaş ve üstü kadınlarda, uygulanacak tedavilerde yapılacak bir takım değişiklikler, başarı şansını arttırmaktadır. Eski uygulamalarda daha fazla yumurta elde edebilmek için yapılan yüksek doz ilaç uygulamalarının gebelik oranlarına olumlu bir katkı sağlamadığı aksine sadece kötü kalitede yumurtaların elde edilmesine yol açtığı anlaşılmıştır. Merkezimizde, bu tür olgularda “hasta dostu tedaviler” olarak da adlandırabileceğimiz hafif tedavileri seçiyoruz. Bu tedaviler daha iyi kalitede yumurtaların eldesi ile başarı şansını arttırırken, ilaç maliyetlerini de azaltmakta çiftlerin tedaviye olan uyumlarını arttırmaktadır.

Obezite (şişmanlık) çocuk sahibi olmayı etkiler mi?

Vücut tartısının boya göre normalden fazla olması vücut kitle indeksi ile belirlenir. Body Mass Index (BMI):kg/m2 olarak hesaplanır. Bu değerin >30 kg/m2 olması durumunda kadınlarda düzenli yumurta gelişiminin olumsuz etkilenebileceği ifade edilmektedir. Tüp bebek uygulamalarında da bu olgularda yumurtalıkların hormon ilaçlarına cevabı daha az olmakta ve az sayıda folikül gelişmektedir. Ayrıca yağ dokusunun vücuttaki dağılımı da önemlidir. Artmış bel /kalça çevresi oranı yani santral (merkezi) obezite bazı hormonal düzensizlikler ve insülin direnci ile birlikte olduğunda gebe kalmayı da olumsuz etkiler. Gerekirse endokrinolojik (hormon hastalıkları uzmanı) konsültasyonla, diyetisyen eşliğinde yapılacak uygun diyet ve egzersiz ile kilo verdikten sonra tedaviye başlanması hem gebelik şansını arttıracak, hem de hastaları gebelikte oluşabilecek obeziteye bağlı sorunlardan da koruyacaktır. Bunlar arasında hipertansiyon, gebelikte gözlenen diyabet, iri bebek, zor doğum ve doğum sonrası bebeğe ilişkin bazı sorunlar sayılabilir.

Kadınların doğurganlığını etkileyen faktörler nelerdir?

En önemli faktör yaştır. Kadın yaşı arttıkça gebe kalabilme şansı azalır. 45 yaşından sonra pratik olarak gebelik şansı ihmal edilebilecek kadar azdır. Daha önce geçirilmiş cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, yumurtalık ve tüpleri etkileyen enfeksiyonlar da gebelik şansını olumsuz olarak etkiler.

Tedavide Kullanılacak İlaçların Bana Zararı Var mı?

Tedavide kullanılan ilaçların yumurtalık kanseri veya diğer başka kanserlere neden olduğunu gösterir bir bulgu mevcut değildir. Bu ilaçların uzun döneme yayılan kilo alma gibi olumsuz bir etkisi yoktur. Ayrıca, yumurtalıklardaki yumurtaları tüketip kadını erken menopoza sokma gibi bir durum da kesinlikle söz konusu değildir. İlaçlara bağlı tek problem bazen yumurtalıklarının aşırı uyarılmasına bağlı gelişen 'yumurtalıkların aşırı uyarılması sendromu'dur.

Tedavide Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Var mı?

Yumurtalıkları baskılamak için kullanılan ilaçların sıcak basması, başağrıları, vajende kuruluk, ruh halinde değişimler gibi yan etkileri olabilir. Bilmeniz gereken bu yan etkilerin geçici olduğu ve yumurta gelişimini uyaran ilaçların başlaması ile geçeceğidir. Yumurta gelişimini uyaran ilaçların ise enjeksiyon bölgesinde kızarıklık ve ağrı, göğüslerde hassasiyet, yorgunluk, kasıklarda ağrı ve gerginlik gibi yan etkileri olabilir.

Tüp bebek tedavisinde kullanılan hormon ilaçların yan etkileri var mı?

Yumurtalıkların aşırı uyarılması (hiperstimulasyon) en önemli risktir.

Genetik açıdan risk taşıyan kişiler kimlerdir?

37 yaş ve üzeri kadınlar
Genetik veya kalıtsal bir hastalık taşıyıcılığı bulunan çiftler
Tekrarlayan düşükleri ve ölü doğumları olan çiftlerde
Yakın akrabalarında (1. kuzen gibi) genetik bir hastalık öyküsü çiftler
Yapısal olarak vücudunda anomaliler saptanan
Mental retardasyonlu çocuk öyküsü
Gelişme geriliği ve boy kısalığı olan kişilerde
Daha önce genetik hastalığı olan çiftler
Cinsiyet gelişimi anomalileri olan
Birden fazla yardımcı üreme teknikleri uygulanmasına rağmen gebelik elde edilememiş çiftlerde
Bu risklerden bir yada birkaçına sahip olan çiftlerde, öncelikle bir genetik uzmanı tarafından ayrıntılı bir şekilde soy ağacı çıkarılmalı ve varsa önceki gebelikler hakkında bilgiler alınır. Hasta çocuklar ve aile bireyleri muayene edilmeli ve gerekli testler istenmelidir.

Gebelik oluştuktan sonra genetik problemler tanımlamak mümkün müdür?

Evet. Gebelikte uygulanması gereken bazı tarama testler mevcuttur. (11-14 tarama testi – ikili test – üçlü test…) Bu tarama testleri gebelikteki genetik risk hakkında bize bilgi verir. Böyle bir risk belirlendiğinde 11-14. haftada fetusun eşinden biyopsi yapılarak veya 16-18 haftada bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan örnek alınarak bebeğin kromozom analizinin yapılması mümkündür. Ayrıca ultrasonografi de bu konuda bize yardımcı olmaktadır.

Gebelik oluşmadan önce genetik problemler konusunda alınabilecek önlemler var mı?

Eğer aile içinde rastlanan genetik hastalıklar varsa ve bu hastalıkların preimplantasyon tanısı mevcut ise embriyolar üzerinde inceleme yapılabilir.

Preimplantasyon genetik tanının avantajları nelerdir ?

Gebelik şansını artırmakta, düşük şansını azaltmaktadır.
Ailelerin sağlıklı çocuk sahibi olmaları sağlanmaktadır.
Aile, gebelik sonlandırılmasına bağlı tıbbi ve psikolojik travmalardan korunmaktadır.
Talasemi gibi hastalıklarda doku tiplemesi ile doğacak olan bebek ailenin hasta çocukları için tedavi imkanı sağlamaktadır.
Gebelik öncesi tanı; hasta kişilerin yaşam boyu karşılaştıkları sağlık problemleri, hastalıkların tedavisindeki güçlükler ve yüksek tedavi maliyetleri ile karşılaştırıldığında çok daha faydalı ve ucuz bir tanı yöntemidir.

Preimplantasyon genetik tanı (PGD) kimlere yapılır?

Tüp bebek uygulaması esnasında embriyoların genetik analizlerinin yapılıp sağlıklı olanların seçilme işlemi olan PGD başlangıçta bazı genetik hastalıkların tanınması amacıyla kullanılırken, giderek kullanım indikasyonu genişlemiştir. Bu gün şu indikasyonlarla PGD yapılmaktadır:
• Genetik veya kalıtsal bir hastalık taşıyıcılığı bulunan çiftlerde,
• Önceki gebeliğinde kromozom anomalisi olanlarda
• Gebeliğinin ilk üç ayında tekrarlayan düşük yapmış olanlara
• Tekrarlayan tüp bebek uygulamalarında gebelik elde edilememiş çiftlere
• Şiddetli erkek kısırlığı ile birlikte görülen kromozom bozuklukları veya genetik hastalıklarda,
• İleri yaş (35 yaş üstü) hastalara tüp bebek uygulandığında

Tüp Bebek Tedavisi Sonucu Doğan Bebekler Sağlıklı mıdır?

Tüp bebek tedavisi ile doğan bebeklerin yapısal anormallikler, doğumsal anormallikler ve genetik anormallikler açısından doğal yolla oluşan bebeklerden önemli bir farklılık göstermediği bilinmektedir. Eğer tüp bebek / mikroenjeksiyon tedavisi sperm sayısının ciddi derecede düşük olması veya menide hiç sperm bulunmaması nedeniyle yapılıyorsa, çiftin genetik danışmanlık almasında fayda vardır. Zira bu duruma sahip erkeklerde bazı genetik problemlere rastlanabilmektedir ve bunların yeni jenerasyonlara aktarılma riski oldukça az da olsa mümkündür.

Tüp Bebek Gebeliklerinin Düşük İle Sonuçlanma Riski Daha mı Fazla?

Hayır. Doğal yolla oluşan gebelikler ne kadar düşük riski taşıyor ise tüp bebek gebeliklerindeki risk de aynıdır.

Tüp bebek ile normal gebelikteki düşük ihtimali aynı mıdır?

Tüp Bebek yapılma nedenine bağlı olarak bazı kadınlarda düşük yapma ihtimali artmaktadır. Ancak bu artış, tüp bebek tedavisinin etkisi değil, tüp bebek tedavisine de yol açan diğer tıbbi durumların etkisidir. Normal yollarla oluşan gebelikler ile sadece kadınlarda tüplerin tıkalı olması nedeniyle yapılan tüp bebek tedavisi ile elde edilen gebelikler kıyaslandığında düşük oranları açısından anlamlı bir farklılık yoktur.

Yumurtalar döllendikten sonra embriyolar rahim içine nasıl yerleştirilir?

Embriyo transferi basit bir işlemdir. Rahim ağzından ince bir plastik katater ile ultrason eşliğinde rahim içine yerleştirilir.

Tüp bebek dini açıdan haram mıdır?

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerinin defalarca yaptıkları açıklamalarda, İslam dinine göre, tüp bebeğin haram olmadığı bildirilmiştir. Tüp bebekte, amaç bir evlat sahibi olmaktır. Erkeğin spermlerinin nikahlı olduğu kadının rahmine yerleştirilerek doğum olayının meydana gelmesi kesinlikle günah değildir. İslam dini günah olmayan her türlü oluşuma açıktır. Yetkisiz ağızlardan çıkan iddialara ve kulaktan duyma söylentilere itibar edilmemesi gerekir.

Tedavi Sırasında Hastanede Yatmam Gerekecek mi?

Hayır. Yalnızca yumurtalar toplandıktan sonra ve embriyo transferi yapıldıktan sonra 3-4 saat hastanede dinlenmeniz yeterli olacaktır.

Yumurtalar Toplanırken Çok Ağrı Duyacak mıyım?

Hayır. Yumurta toplama işlemi sanılanın aksine çoğu hasta için rahatlıkla yürütülen bir işlemdir. Ayrıca bu işlem sırasında sakinleştirici, ağrı giderici ilaçlar yapılmakta ve bazen de işlem hasta uyutularak gerçekleştirilmektedir.

Transferden Sonra Ne Zaman Yolculuğa Çıkabilirim?

Eğer eviniz işlemin yapıldığı merkez ile aynı şehirde değilse, transfer gününü merkezin bulunduğu yerde geçirip bir gün sonra evinize seyahat edebilirsiniz.

Embriyo Transferinden Sonra Gebelik Testinin Yapılacağı Zamana Kadar Devamlı Yatmam Gerekiyor mu?

Hayır. Herhangi bir ağrınız yoksa ve kendinizi iyi hissediyor iseniz zamanınızı yatarak geçirmek zorunda değilsiniz. Transferden bir gün sonra günlük yaşam aktivitelerinize dönebilirsiniz.

Transfer edilen embriyoların iyi kalitede olmasına rağmen tutunamama sebepleri nelerdir?

İyi kalitede 2-3 embriyo transferine rağmen tekrarlayan başarısızlıklarda öncelikle daha ileri tetkikler ile çiftler araştırmalıdır. Kadın ve erkeğin genetik incelenmesi, olası endokrin hastalıklar, kanda pırtılaşmayı artırıcı faktörlerin varlığı, rahim içinin histeroskopi veya histerosalpingografiile değerlendirilmesi gibi. Fakat yaklaşık %20–25 hasta grubunda herhangi bir neden sayılamaz. Araştırılan faktörlere rağmen bir neden bulunmayan olgularda daha ileri immunolojik incelemeler (her iki eş için de) gerekmektedir.

Her yumurta döllenir mi?

Yumurtaların döllenmesi için olgun ve yapısal olarak normal olmaları gerekir. Her yumurta döllenmeye müsait değildir. Döllenen her yumurta ise sağlıklı bir embryo haline dönüşmez.

Sperm tetkikinde sperm sayısının çok az olması veya sperm bulunmaması durumunda ne yapılmaktadır?

Sperm sayısı az ise mikroenjeksiyon yapılır. Menide hiç sperm olmaması durumlarında ise testis içinde cerrahi olarak sperm aranması gerekir.

Miyomlar veya polipler tüp bebek tedavisini nasıl etkiler?

Tüp bebek tedavisi polipler ve myomların varlığında olumsuz olarak etkilenebilir. Myomlar için göz önünde bulundurulan iki önemli kriter; myomun büyüklüğü ve rahim içerisi ile olan ilişkisidir. Belirli bir büyüklüğün üstündeki myomlar olası bir gebelikte komplikasyonlara yol açabilecekleri için rahim içerisine baskı yapanlar ise embriyo yuvalanmasını engelleyebilecekleri ya da erken dönemde gebelik kaybına yol açabilecekleri için ameliyat edilmelidir. Polipler de belirli bir büyüklüğün üzerinde iseler tedavi öncesi alınmalıdır.

Miyomlar ve tüplerin tıkalı olması hamileliği etkiler mi?

Miyomlar rahim iç tabakasına yani bebeğin gelişeceği yere baskı yapıyorsa gebelik şansını etkiler. Rahim duvarından dışarı doğru büyümüş olan miyomlar ise çok büyük olmadıkça gebelik şansını etkilemezler. Tüplerin tıkalı olması ise gebelik oluşumunu imkânsız kılar.

PCOS (Polikistik Over Sendromu – PKOS) nedir?

Halk arasında polikistik over sendromu yumurtalıklarda birçok kist varlığı olarak tanımlanmakta ve bu durum genç kadınlarda ya da % 25–45 civarında çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarda görülmektedir. Bu bulgu ultrasonografi ile tanımlanabilir.PCOS hastalarında en sık düzenli adet görememe, uzun aralıklarla adet görme ya da adet görememe şikayetleri mevcuttur.En sıklıla karşılaşılan bulgular aşırı kıllanma ve kilo artışıdır.
Tüp bebek merkezlerine çocuk sahibi olmak amacıyla başvuran kadınlarda en sık karşılaştığımız durumlardan biridir, çünkü bu tip hastaların yumurtalıklarında düzenli yumurta gelişimi olmadığı gözlenmiştir. Aşırı kilo alımı olan hastalarımıza ilk olarak kilo vermelerini öneririz. Kilo verebilen ve boy/kilo indeksinin 28 kg/m2′ nin altına inen hastaların tedavisi olumlu cevap vermekte ve hatta kendiliğinden gebelikler oluştuğu görülmüştür. Bu durumdaki hastalarda artmış insülin direnci söz konusudur, insülin duyarlığını arttıran ilaçlardan biri olan metforminin kullanımı başarıyı arttırmaktadır. Çocuk isteyen kadınlara yumurta gelişimini sağlayan ilaçların (klomifen sitrat, rec – FSH) uygun şekilde ve dozda uygulandığı taktirde büyük oranda gebelik elde edildiği bilinmektedir.

Mikro tese nedir?

.İnfertil tedavisi ile başvuran çiftlerin yaklaşık yarısında erkek faktörü sorun olabilmektedir. Erkekte hiç sperm olmaması durumunda (Azospermi) retrograd ejekülasyon (geriye doğru spermlerin boşalması) gibi erkeğe bağlı faktörler yanında ileri kadın yaşı faktörü gibi durumlarda, zaman kaybetmeden tedaviye başlaması önerilir.
Erkeklerin menisinde sperm olmasa da ICSI yöntemi ile çocuk sahibi olması mümkündür. Ancak ICSI tedavisinin uygulanabilmesi için, hastanın testislerinde az da olsa sperm üretiminin olması gerekir. Sperm elde edilebilmesi için hastaya farklı işlemler uygulanabilir. Spermiogram testinde hiç sperm bulunmayan erkeklerde testis biyopsisi uygulanır ve sebebinin ne olduğu anlaşılır. Bu işlemde sperm yapılamadığı için mi, yoksa tıkanıklık olduğu için mi spermigramda görülemediği anlaşılır.Sperm yapımında şiddetli bozukluklar ın olduğu durumlarda testisin içindeki sperm üreten küçük odakları bulmak için TESE işlemi uygulanır.
Testisten birkaç odaktan birkaç milimetre boyutunda parçalar alınarak sperm varlığı araştırılır. Mikrotese ise mikroskop altında sperm üretilen tüplerden sperm bulma işlemidir. Bu yöntemle tıkanıklığa bağlı olmayan yani sperm yapımında problem olan olgularda %36-%68 arasında sperm bulma şansı vardır. Mikrotese yöntemi ile daha az testis dokusu ile her biyopside sperm bulma şansı artar. Yani klasik TESE işlemine göre bu şans daha yüksektir.

Spermin bulunamaması durumunda ne yapmak gerekir?

Erkekten sperm elde etmek için testis dokusundan biyopsi ile doku örnekleri alınır ve laboratuvar ortamında bu örnekler içerisinden spermler ayrıştırılarak tüp bebek işlemi için kullanılır. Bu işlem TESE olarak adlandırılmakta olup sperm bulunmaması durumundaki tek tedavi olması nedeniyle bu grup erkekler için çok önemli bir seçenektir.

Bu tedaviler sonucu yumurtalık rezervi tükeniyor mu?

Yumurtalıkların tüp bebek amaçlı uyarılması rezervi azaltmaz.

Başarısız bir tüp bebek tedavisinden sonra ne kadar ara verip ikinci denemeye başlayabilirim?

Tıbbı Olarak başarısız bir uygulamayı takip eden 2 ay sonra 2. Bir uygulama yapılabilir.

Transferden sonra kişi normal aktivitelerine ne zaman döner?

Cinsel yaşam ve spor dışında normal aktivitelere transfer sonrasında hemen dönebilir.

Düzenli bir beraberliğe rağmen çocuk sahibi olamayan çiftler, ne zaman tedaviye yönelmeliler?

Kadın yaşı 35’in altında ve öyküde gebelik oluşumunu etkiyebilecek herhangi bir problem yoksa 1 yıl, yaş 35’nin üzerinde 6 ay sonra inceleme ve tedavi başlanmalıdır.

UMAY TÜP BEBEK MERKEZİ © 2017 HER HAKKI SAKLIDIR.    Powered by YNCSOFT